Kategoriler
Ateş Altında Gazetecilik
  • Barkod (ISBN)
  • :
  • 9789753425162
  • Fiyat
  • :
  • Ürünü Talep Ediniz
Ürün Özellikleri

Ülkemizde gazetecilik ve habercilik, Özellikle savaş muhabirliği alanında uzun yıllar dış kaynaklara, küresel haber ajanslarına bağımlı olmuştur. Son on, on beş yıldır bu gerçeğin önemli ölçüde değiştiğine tanık oluyoruz. Bunu şüphesjz en başta savaş bölgelerinde görev yapan gazetecilere borçluyuz.
Mete Çubukçu, savaş gazeteciliği deyince ilk akla gelecek isimlerden biri. 1992&rsquoden bu yana Afganistan, Filistin, Bosna, Azerbaycan, Irak, Kosova, Çeçenİstan, Cezayir, Lübnan gibi kriz ve savaş bölgelerinde, ateş altındaydı. Bizler televizyonlarımızın başında onun gözlerinden olup biteni anlamaya çalıştık.
&ldquoAslında savaşta yaşananların, orada olmayanlara bire bir aktarılabileceğine pek inanmıyorum,&ldquo diyor Çubukçu, &ldquoAncak savaşın haber verirken aktaramadığım, bir yaşanmışlık olarak bende kalmış yanlarını, öğrendiklerimi, başka gazetecilerin deneyimleriyle birlikte paylaşmak istedim. Bu kitapta savaş habercilerinin öyküsünü, savaşta gazeteciliğin nasıl yapıldığını, etiğin önemini, muhabirlerin objektif olup olmadığını, tarafsız kalıp kalamadığını, yapılan bir yanlışın neye mal olabileceğini, nelere dikkat edilmesi gerektiğini bulacaksınız... Bir gazeteci ve bir insan olarak orada, savaşın tam ortasında olmanın ne demek olduğunu ifade etmeye çalışıyorum - savaşı sadece ekranda görmüş insanlar için, ama en çok da savaş muhabirliğine ilgi duyan genç gazeteciler için...&ldquo
(Arka Kapak)
Art arda basılan deklanşör ve o deklanşöre her basıldığında kulaklarımıza gelen o &ldquoulvi&ldquo ses. Üzerinde yeleği, boynunda çeşit çeşit fotoğraf makinesi ve korkusuzca çalışması, görüntülediklerini gazetesine ulaştırma ve gerçekte nelerin yaşandığını duyurma çabası, idealizmi, belki de Türkiye&rsquode seyircinin karşılaştığı ilk deneyimlerden biriydi.
İsmi de mesleğe tam uyuyordu: Under Fire, yani Ateş Altında. (Yön. Oliver Stone, MGM Home Entertainment, 1982.)
Ateş Altında, yıllar sonra savaş muhabirliğinin kült filmleri arasına girdi.
Türkiye&rsquode birçok kişi savaş muhabirliğini Ateş Altında ve Nick Nolte&rsquola tanıdı, savaş muhabirliğine bu filmle özendi. Bugün 30&rsquolu, 40&rsquolı yaşlarda kime &ldquosavaş muhabirliği&ldquoyle ilgili bir film sorsanız alacağınız yanıt &ldquoAteş Altında,&ldquo olacaktır.
El Salvador&rsquoun başkenti Managua&rsquoda diktatör Somoza&rsquonın adamlarınca gözaltına alınan filmin kahramanı, bir rahiple aynı hücreye koyulur. Rahip gazeteciye hangi taraftan olduğunu sorar. Aldığı yanıt şudur: &ldquoBen taraf tutmam, fotoğraf çekerim.&ldquo Ancak, yaşadıkları ve gördükleri sonucunda taraf olur.
Filmdeki savaş muhabiri, sadece savaş muhabiri olduğu için zihinlerde yer etmemiş, görüntülediği gerçeği iletebilmek için harcadığı insanüstü çaba ve kendince &ldquohaklı tarafın&ldquo yanında olması onu farklı bir yere oturtmuştu. Mesleğin ilk yıllarında o filmden etkilenip savaş muhabiri olmak isteyen birçok kişiyle karşılaşmışımdır. Aslında sinemada, edebiyatta, savaş muhabirleri hep konu olmuş, ama popüler anlamda, hiçbirisi Ateş Altında filmi gibi etki yapmamıştır.
Savaş muhabirliği birçok kişiye ilginç gelmektedir. Bu kitapta savaş haberlerinin nasıl ve hangi koşullarda hazırlandığını, savaşların gerçek yüzünü, haberin size ulaştırılması aşamasında nelerin yaşandığını bulacaksınız. Savaş muhabirinin kim olduğu, niçin bu işi seçtiği, motivasyonun nereden kaynaklandığı, bilgi ve tecrübenin önemi, savaş ve kriz bölgelerinde nasıl davranılması gerektiği, bu tür habercilikte objektiflik, tarafsızlık çelişkisi, savaş muhabirliğinin çeşitleri, savaşta etik kurallar, savaş sonrasında yaşanan ruhsal çöküntüler örnekleri ve tanıklıklarıyla yer alıyor.
Uluslararası alanda savaş gazeteciliğinin nasıl yapıldığı, savaş muhabirliğinin kuramsal yanı masaya yatırılarak dünyanın önde gelen isimleri ve akademik çalışmalarından yararlanarak hazırlandı.
Savaşlardan haber geçenlerin öykülerini, savaş muhabirliğinin ne olup ne olmadığını, nasıl yapıldığını, yıllara göre nasıl değişim gösterdiğini, savaş haberciliğinde etiğin önemini, muhabirlerin objektif olup olmadığını, tarafsız kalıp kalamadığını bulacaksınız.
Bu kitap, savaş muhabirlerinin öyküsü olduğu kadar, yapılan yanlışların nelere mal olduğu, nelere dikkat edilmesi ve iyi muhabirlerin nasıl olması gerektiğini de ele almaya çalışmaktadır. Savaşların gerçek yüzü, savaşın acı gerçeğiyle yüz yüze kalan habercilerin trajedileri, haberle insanlık arasındaki ince çizgi de bu kitapta tartışılıyor.
Biraz iddialı olsa da, elinizdeki kitap kendi kategorisinde bir ilktir. Türkiye&rsquode ilk kez savaş muhabirliği üzerine kitap yazılmaktadır. Bugüne kadar savaş alanlarında çalışan gazeteciler, anılarını, yaşadıklarını, emeklerini, canları pahasına ortaya çıkardıkları haberleri ve öyküleri kaleme almışlardır. Bunlar arasında, bu işi layıkıyla yapanlar olduğu gibi yaşadıklarını abartanlar da olmuştur. Uluslararası akademik çevrelerde ya da gazeteciler arasında savaş muhabirliği konusunu ele alanlara, bunu bir ders olarak okutanlara, üniversitelerde tez konusu yapanlara rastlanmaktadır. Ancak Türkiye&rsquode bir uzmanlık alanı olarak savaş muhabirliği bütün yönleriyle ele alınmamış, asgari kuralları yazılmamış ve bir boşluk doğmuştur. Bu kitap bu boşluğu doldurma iddiasındadır. Bir akademisyen tarafından yazılmasa da (hocalarımın affına sığınarak) &ldquoakademik&ldquo olma iddiasındadır. Daha sonraki yıllarda bu konuda yazacak gazeteciler ve akademisyenlere ışık tutma çabasındadır. En önemlisi bu mesleğe özenenler, savaş muhabiri olmak isteyenler, öğrenciler, İletişim Fakülteleri&rsquone devam edenler için başucu kitabı olma özelliği taşımaktadır.
Tabii ki aslolan yaşanmışlıklar ve tecrübelerdir. Yüzlerce kez karşılaştığım soruların başında &ldquoBu işi nasıl yapıyorsunuz? Tehlikeli değil mi? Biz de savaş muhabiri olmak istiyoruz, ne yapmamız lazım?&ldquo gelmiştir.
Kitabın ikinci bölümünde bu yaşanmışlıklar, tehlikeler, haber için ölümle burun buruna geldiğimiz anlar yer almaktadır. Buna, savaş muhabirinin yaşadıkları, kendisi ve savaşlarla hesaplaşmasıdır da diyebiliriz. Yaşanmışlıklar ise sadece kuru bir anlatım değil, ders çıkarmak adına son 12 yılda yaşananlardan cımbızlanarak çıkarılanlardır. Irak&rsquotan Afganistan&rsquoa, Filistin&rsquoden Bosna&rsquoya kadar.
En önemlisi, hepsinden farklı dersler çıkarılacak tanıklıklardır. Bu yüzden savaşlara, savaş muhabirleri, kameramanları ve fotoğrafçılarının gözüyle bakmaya çalıştım. Savaşların gerçek yüzüne, insan acılarına bakmak isteyenler için de önemli bir kaynak olduğu iddiasındayız. Çünkü savaşı birinci elden yaşayan, ateş altında kalan ve sizlere bunları aktaran bizlerin hikâyeleri var bu kitapta. Fazlası değil belki, ama eksiği tabii ki bana ait.
Aslında, yaşananların bire bir anlatılabileceğine inananlardan değilim. Bu, bazı olayları ortaya dökmekten ya da anlatmaktan kaçınmaktan kaynaklanmıyor. Özellikle savaş ve kriz bölgelerinde yaşananlar, paylaşılanlar, tanık olunan acılar, duygular, duygusallıklar ve olayın kendi doğasından kaynaklanan sertlik, haber telaşında kaybolup gitmektedir. Çünkü yaşanan &ldquoo an&ldquo çok önemlidir ve &ldquoanlıktır&ldquo. Sıkılan ilk kurşunun insan zihninde bıraktığı iz, düşen bombaların yarattığı korkuyla karışık &ldquotatmin&ldquo, mültecilerin yüzlerindeki umutsuzluk hep o ana dair izlenimlerdir. Bütün bunları daha sonra kâğıda dökmek, o anı anlatmayacağı gibi, yaşadıklarınızı bir süre sonra kâğıda dökmeye başladığınızda, hissettikleriniz de farklı olacaktır. Çünkü bütün yaşanmışlıklar bir kez daha duygu ve mantık süzgecinden geçmektedir. Bu ise &ldquoo an&ldquodan uzaktır artık. Yani yazılanlar bu yüzden hep eksiktir.
Son bölümde ise, en temel bilgileri içeren elkitabı sayılabilecek, savaş muhabirinin rehberi yer almaktadır. Çünkü savaş muhabirliğinin kesin hatlarıyla çizilmiş kuralları ya da bire bir kitabı yoktur. Her muhabir bir kitaptır. Ama en temel noktalar, bilinmesi gereken kurallar açısından bu kitap, en azından alfabenin başlangıcı sayılabilir.
Teşekkür edecek o kadar çok kişi var ki. Öncelikle, ekranlarda görüp dualarıyla beni koruyan herkese teşekkür etmek istiyorum. Lütfen dualarınızı eksik etmeyin.
Çabaları ve uğraşları için Metis Yayınları&rsquondan Semih Sökmen&rsquoe teşekkürlerimi sunarım. 1993-2001 yılları arasında ATV Haber Merkezi&rsquonde çalıştım. O efsanevi ekibe, duyarlılığı için Ali Kırca&rsquoya, desteği ve yönlendirmesi için editörüm Viktorya İzrail&rsquoe, beni hep destekleyen ve motive eden Ayşenur Arslan&rsquoa kocaman teşekkür. Aynı desteği gördüğüm NTV&rsquodeki yöneticilerime ve Kemal Can&rsquoa da teşekkürler. Benimle, bütün zorlukları, riskleri, ölüm tehlikelerini, kaprisimi, haberi ve &ldquohayatı paylaşan&ldquo bütün kameraman arkadaşlarıma selam olsun. Onlar olmasaydı, görüntü ve savaş acısını ortaya koymak çok zor olacaktı. Zaten bu kitapta onlar da var. İsmini unuttuklarım beni affetsin. Ancak hepsi kalbimde ve zihnimin derinliklerinde saklı.
Bütün bu yıllar boyunca kaygılandırdığım annem ve babamdan özür dilerim.
Oğlum Ege&rsquonin beni anlayacağını umuyorum. Babası uzaklarda, Ege&rsquonin vaktini çalıp yalnız bırakmakla kalmadı, onu zaman zaman da korkuttu. Sevgili oğluma kocaman öpücük yolluyorum.
Sıra, beni kitapları, şarkılarıyla ayakta tutanlarda. Onlar bilmese de zor ve yalnız anlarda bana destek oldular. Satırları, sözleri, müzikleri terapiydi benim için. Hep Muhalif Olmak için arkadaşım Nuray Mert&rsquoe, Kusma Kulübü ve Zamanın Manzarası için Mehmet Eroğlu&rsquona, Perdeler albümü için Şebnem Ferah&rsquoa, &ldquoGülümse&ldquo için Sezen Aksu&rsquoya&sbquo &ldquoRüya&ldquo için Sertab Erener&rsquoe, &ldquoWith or Without You&ldquo için U2&rsquoya, Nirvana&rsquoya, Red Hot Chili Peppers ve Deep Purple&rsquoa, elim kaşındığında sayfalarını açan Post Express&rsquoçilere, Siren ve Yücel&rsquoe, Birikim&rsquoden Apo&rsquoya sonsuz teşekkürler.
Savaş alanlarında hayatını kaybeden bütün meslektaşlarımı saygıyla anıyorum.
Savaşlar oldukça savaş muhabirleri de olacaktır. Savaşsız bir dünya ve işsiz kalan savaş muhabirleri temennisiyle...
(Önsöz, s. 13-17)


Ateş Altında Gazetecilik
Axess Kart

T.Tutar
Toplam
1
20 TL
20 TL
2
10,1 TL
20,2 TL
3
6,73 TL
20,2 TL
4
5,05 TL
20,2 TL
5
4,04 TL
20,2 TL
6
3,37 TL
20,2 TL
7
2,89 TL
20,25 TL
8
2,53 TL
20,25 TL
9
2,25 TL
20,25 TL
Maximum Kart ile

T.Tutar
Toplam
1
20 TL
20 TL
2
10 TL
20 TL
3
6,67 TL
20 TL
4
5 TL
20 TL
5
4 TL
20 TL
6
3,33 TL
20 TL
7
2,86 TL
20 TL
8
2,5 TL
20 TL
9
2,22 TL
20 TL
Yapı Kredi World

T.Tutar
Toplam
1
20 TL
20 TL
2
10,35 TL
20,7 TL
3
6,87 TL
20,6 TL
4
5,2 TL
20,8 TL
5
4,17 TL
20,85 TL
6
3,45 TL
20,7 TL
7
2,99 TL
20,95 TL
8
2,62 TL
21 TL
9
2,34 TL
21,05 TL
VakıfBank World

T.Tutar
Toplam
1
20 TL
20 TL
2
10,35 TL
20,7 TL
3
6,83 TL
20,5 TL
4
5,2 TL
20,8 TL
5
4,17 TL
20,85 TL
6
3,45 TL
20,7 TL
7
2,99 TL
20,95 TL
8
2,62 TL
21 TL
9
2,34 TL
21,05 TL
Diğer Kredi Kartları : 20,00 Peşin(Tek Çekim)
Bu ürün için daha önce hiç yorum yapılmamış. İlk Yorum yapan ilk siz olun.
Copyright © Mekatronik Yazılım. Tüm Hakları Saklıdır...