Dünya üzerinde çeşitli bölgelerdeki toplumların, ayakta kalabilmek uğruna birbirleriyle mücadeleleri insanlık tarihi ile yaşıttır. Bu mücadelenin gayesi daha iyi yaşamak olduğu halde vasıtaları, yeri ve zamanı çok değişiktir. Mücadele her zaman, her çeşit vasıta ile her gün devam ede gelen milli, hayati kavgaların kendisinden başka bir şey değildir. Hayat mücadelesini yapamayan toplumlar zamanla erir, küçülür ve kaybolurlar. Bu erimenin önüne geçilebilmesi için &ldquobirlik ve aidiyet&ldquo değerleri korunmalıdır.
Çalışmanın özünü &ldquoBatı Türkleri&ldquo ve &ldquoTürk Cumhuriyetleri&ldquo oluştururken, Türkiye&rsquonin etki alanındaki (Balkan, İran, Irak, Suriye ve Kıbrıs) Türkler, Gagauz ve Ukrayna Türkleri (Kırım) ile Rusya&rsquodaki diğer Türk ve Müslümanlar, Doğu Türkistan Türkleri, Almanya örneğinde Avrupalı Türkler Türkiye merkezli incelendi.
Şartların elverişli hale geldiği değerlendirilen &ldquoTürk Dili Devletler Birliği&ldquonin ilk aşaması, Türk dünyasının bir stratejik ortaklık çatısı altında ve verimli olarak buluşabilmesidir. Bu oluşum Türk devletlerinden birine BM Güvenlik Konseyi&rsquonde daimi üyelik yolunu açabilir. Böylelikle Türkler, dünyada evvelce olduğu gibi, dünya düzeninin hakkaniyet içinde devamı konusunda söz sahibi olabilirler. Türk dünyası ile asgari müştereklerde bir araya gelecek Türkiye&rsquonin, aynı zamanda tarihi, kültürel ve etkileşim ortaklığı bulunduğu komşuları ve yakın coğrafyalardaki ülkelerle karşılıklı saygı ve hakkaniyete dayanan ilişkilerinin güçlenmesi de dikkate alınmıştır. Yani, &ldquoYurtta sulh, cihanda sulh!&ldquo düşüncesi dikkate alınmak suretiyle, &ldquoÜlkede dirlik, Türk devletlerinde birlik, küresel güçlerle denklik&ldquo hedef alınmalıdır. Bu ülküyü Cumhuriyetin 100. yıldönümünde gerçekleştirebilmek için de &ldquoParola 2023&ldquo ve &ldquoParola Türk Dilli Devletler Birliği&ldquodir...