Öteki kitapları gibi Mehmet Kanar&rsquoın çevirisiyle sunduğumuz Aylak Köpek, Sadık Hidayet&rsquoin yaşam ve toplum görüşünün İkinci Dünya Savaşı&rsquonın getirdiği yıkımla çok olumsuz bir havaya büründüğü, inziva ve intiharın kaçış yolu olarak gösterildiği, mutluluğu bu dünyada bulmanın mümkün olmadığının ele alındığı yedi öyküden oluşuyor.
Sadık Hidayet, bu öykülerinde de, bütün yaçdıklarında yaptığı gibi, bir bakıma kendini anlatıyor.
(Arka Kapak&rsquotan)
Türkiyeli okurun, yıllar önce, Behçet Necatigil&rsquoin dilimize aktardığı Kör Baykuş&rsquola (Varlık) tanıdığı Sâdık Hidâyet, çağdaş İran edebiyatının en önemli adlarından biri: &rsquo&rsquo17 Şubat 1903&rsquote Tahran&rsquoda doğmuş. İran&rsquoın saygın ailelerinden birinin oğlu. Tahran&rsquoda bir Fransız kolejinde okumuş, 1926-1930 yıllarında Paris&rsquote sürdürmüş öğrenimini ve Paris&rsquote yazmaya başlamış, yurduna dönünce ailesinin nüfuz ve olanaklarından yararlanmayarak, sıradan bir katiplikle yetinmiş. 1933&rsquote edebiyat toplulukları kurmuş: Önce Dörtler sonra Siyah Güller. Rıza Şah&rsquoın baskı yönetimi ve bu yönetimin ağırlaştırdığı hayat şartları karşısında dağılmış bu gençler. Hidâyet, Hindistan&rsquoa gitmiş, eski İran tarihine ait metinleri aslından okuyabilmek için Bombay&rsquoda Pehlevice öğrenmiş (1936-1937). Kör Baykuş (1936) romanının ilk yayını da Hindistan&rsquoda yapılmış. İran&rsquoda satışı yasaklanmış bu romanın.&ldquo
(Nükseden Varoluş Acısı, Buket Öktülmüş, Radikal Cumartesi, 26.08.2000)