&ldquoBakırköy Akıl Hastanesi&rsquonin Gizli Tarihi&ldquo, yazarları ve anlattıklarıyla başka hiçbir kitaba benzemiyor! Kimilerimizin önünden geçtiği, kimilerimizin şakalarına konu yaptığı, ama pek azımızın &ldquoiçerde&ldquo neler olup bittiğinden haberdar olduğu &ldquoBakırköy&ldquo hakkında birinci elden bilgiler, anılar, anekdotlar bu kitapta toplanıyor! Kimler yok ki bu çılgın projede... Doktorlar, hemşireler, avukatlar, bir bahçıvan ve bir de fotoğrafçı. Her biri, Bakırköy imgesinin kendi dünyasındaki yansımasını anlatıyor. Yazıların kimi ciddi, kimi eğlenceli, kimi ise hiçbir tarife sığmıyor!
&ldquoHasta, &rsquoİster ver ister verme,&rsquo dedi, &rsquoben on iki seneden beri içerdeyim. Altı cinayetim var, sen yedincisi olursun. Benim için cezaevi daha rahat olur.&rsquo&ldquo
&ldquoSanırım o da rahmetli oldu. En son ayağı tromboflebit olmuş, fil gibi şişmişti. &rsquoHastanede ölmek yerine, Ali Sami Yen Stadı&rsquonda ölürüm!&rsquo diyordu...&ldquo
&ldquoBir hasta yatmıştı. Dosyasında, çıplak bir şekilde E-5&rsquoi trafiğe kapattığı için polis tarafından getirildiği notu vardı. Neden yaptığını sorduğumda, &rsquoceketkaplumbağaseykobeşezdiler&rsquo dedi manisinin verdiği hızla, tek kelimeymiş gibi. Sonradan anladım ki, bir kaplumbağanın ezildiğini görünce sinirlenmiş, yolun ortasına dikilmiş ama insanlar sağından solundan geçmeyi sürdürünce, soyunup giysilerini ve saatini (Seiko 5) koyarak yolu kesmeye çalışmış ama onları da ezerek geçmişler.&ldquo
&ldquoBir iki ay bile geçmeden karşılaştığım realite, hayal edebildiğim her şeyden daha acıklıydı gerçekşu ki, Foucault burayı görseydi hapishaneden değil, Nazi toplama kamplarından söz ederdi...&ldquo
&ldquo&rsquoYa sen beni bıraktın gittin, tepemde bu adamlar hiç rahat vermediler bana,&rsquo dedi. &rsquoDede hangi adamlar, kimse yok,&rsquo dedim. &rsquoYok kızım, durmadan kalk kalk diyorlar.&rsquo Anladım ki, oturduğu çamın tepesinde kargalar &rsquogak, gak, gak&rsquo ötüyorlardı. O sesleri &rsquokalk&rsquo anlamıştı. Çok güldüm. Ben onu, onların karga olduğuna inandıramazdım, o da beni adam olduklarına inandıramazdı. O da rahmetli oldu.&ldquo
(Tanıtım Bülteninden)