13,00 TL
15,00 TL
19,00 TL
22,00 TL
23,40 TL
25,00 TL
16,00 TL
En iyisi de, o müzede, herşeyin herzaman tam olduğu yerde durmasıydı. Kimse yerinden kıpırdamazdı. Oraya yüzbin kez gidebilirdin, ve o Eskimo hâlâ o iki balığı tam o anda yakalamış olurdu, kuşlar hâlâ güneye doğru yolda olurlardı, geyikler, o güzel çatallı boynuzlarıyla ve güzel, sıska bacaklarıyla, hâlâ o delikten su içiyor olurlardı, ve o çıplak göğüslü kızılderili kadın hâlâ o aynı battaniyeyi dokuyor olurdu. Kimse farklı olmazdı. Tek farklı olan sen olurdun. Şu kadar büyümüşsün falan diye de değil. Ondan değil.(Kitabın İçinden)[...] das Problem einer Weltbeschaffenheit ohne Rücksicht auf unserer wahrnehmenden seelischen Apparat [ist] eine leere Abstraktion, ohne praktisches Interesse.Freud, Die Zukunft einer Illusion, X (1927)[...] dünyanın nasıl bir yapısı olduğu sorunu, bizim algılayan ruhsal düzeneğimiz hesaba katılmaksızın, boş bir soyutlamadır, kılgısal bir önemi de yoktur.Başlığı sonradan düşünüp koydum.Gerçi başından beri, düşündüklerimin &ldquoben&ldquoin (ben&rsquoim...) çevresinde döneneceği belliydi ama, verimli olacağa benzer bir eğretilemeden yolaçıkan ilk irdeleme, ana metinde, her ele alışımda, kendi kendine biçimlendi yıllar içinde de, kendi &rsquoönce&rsquosini ve &rsquosonra&rsquosını bularak, en eski yazdıklarıma yaşadıklarımın &rsquoarka&rsquosına ve &rsquoönü&rsquone kadar geri gitti bir de, tabiî, kendisinden önceki dokuz cilt içinde kapsanmış şu kadar kitabın onuncu cildi olmanın ağır sorumluluğunu yüklenmeğe kalkıştı &rsquoüzerine vazife&rsquoymiş gibi!...Halbuki, her seferinde, o anda (&rsquoşimdi-burada&rsquo) içinde bulunduğum konum belirleyici olmalıydı, yazdığım üzerindeöyle de oldu gerçi ama, gene, her seferinde de, metinler &rsquogenel-geçer&rsquo bir niteliğe bürünmeğe yeltendiler.Buna izin vermemeğe çalıştım ne kadar becerebildim, bilmem : başından beri biraz belirsiz bir biçimde belki yalnızca bir tür ses içeren bir &rsquogramer&rsquo yapısı olarak kendime koyduğum yazış biçiminden sapmamağa çalıştım ama, metinlerin, birçok noktada, hem de çok sık, benim denetimimi de, kendime koyduğum ölçüleri de, zorladıklarının farkındayım.(Özellikle, kitabı bütünlemek işleminde kullandığım &rsquomotto&rsquoları belirlemek seçmek ve ayıklamak, konusunda (hele, Edip Cansever&rsquoden alıntılamak istediklerimde), beni zorlayan kararsızlıkların (: acaba yalnızca alıntıları verip metinden vaz mı geçmeli?...) ve sonunda verdiğim kararların okuru da, benim kadar &rsquofazla&rsquo yormayacağını yormamasını umuyorum...)Bütün bunlara karşın, bu başlık altında biraraya gelen metin toplamı, gene de, alışılmış anlamında, &rsquoözyaşamöyküsel&rsquo değildir : dikkatli okur, bu kitap içindeki metinlerin &rsquobirinci şahıs&rsquota olduğunu ama, &ldquobenlik&ldquo sözcüğünün bir kavram niteleyici anlamında geçmediğini, görecektir.Bir de şunu: bu metinlerde ne görürse görsün, ya da gördüğünü sansın, bunun, kendi gördüğü göreceği, görebildiği kendine ait birşey olduğunu : yani, kitabın, aslında &rsquoikinci yani, işte, &rsquoüçüncü şahıs&rsquota olduğunu...o.a.Gümüşsuyu23 Eylül 2002/23 Mart 2005(Benlik, s. 12-13)