Gabriel García Márquez&rsquonin Yüzyıllık Yalnızlık kitabında bir bölümde Albay Aureliano Buendia, komisyonda delegelerin isteklerini dinler. Delegeler albaydan liberal toprak sahiplerinin desteğini kazanmak için tapu kayıtlarının kurcalamaktan vazgeçmesi, din adamlarının nüfuzuyla uğraşmayı bırakmasını ister. İstekler bitince Albay &ldquoO halde&rdquo der, &ldquoyalnızca iktidar için savaşıyoruz demektir.&rdquo Delegelerden biri, &ldquoBu değişiklikler taktik gereği. Şu sıra önemli olan şey, savaşın halka dayanan tabanını genişletmektir. Sonra bunları yeniden ele alırız&rdquo demesiyle Albay Buendia&rsquonın siyasal danışmanlardan biri kendini tutamaz, söze karışır: &ldquoBurada bir çelişki var&rdquo diye atılır. &ldquoBu değişiklikler faydalı ve yerindeyse o halde Muhafazakâr rejim de iyi demektir. Dediğiniz gibi savaşın halka dayanan tabanını bu değişikliklerle genişleteceksek, Muhafazakâr rejim geniş bir halk tabanına dayanıyor demektir. Sözün kısası, demek ki, biz yirmi yıla yakın süredir halkın duygularına karşı savaşmışız.&rdquo

Siyasal danışmanın sözleri Türkiye&rsquoye uyarlandığında ışıkları sabaha kadar yanan Karargâh&rsquoın seçilmiş hükûmetin yetkilerine yönelik sivri dilli muhtıraları, 

-&ldquoİmam Hatipli Başbakanı hazmedemediğini&rdquo dermeyan eden Baro Başkanları, 
- &ldquoHükümet yüzde 95&rsquole gelse bile bazı kurumlardan gerekli karşılığı alacağını&rdquo hindi gibi kabararak söyleyen rektörler, 
- Kara propaganda yapan gazetelerin kupürleriyle halkın yarısının oyunu almış iktidar partisine kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıları,
- Ekonomiyi batırma isteğiyle &ldquoYabancı yatırımcılar gelmesin&rdquo diyebilen şapkalı Cumhurbaşkanları,
- Düşük yoğunluklu savaş sürerken barış adına ahkâm kesip, barış süreci yaşandığında çark ederek hükûmete bilenen liberal kalemşorlar, 
- 80 yıllık askeri vesâyete son verildiğinde, paralel yapılarla daha ağır bir vesâyet inşa etmeye çalışanlar,
- Ağzına bir parmak bal çalıp üç yüzyıl duraklama dönemiyle uyutulan milletten yardıma muhtaç mazlum milletleri kucaklayan, memleket pusulasını esfel-i sâfilinden ahsen-i takvime çevirmeye vesile olan Tayyip Erdoğan&rsquoın hükûmeti hâlâ ayaktaysa bunun sebeb-i hikmeti Allah&rsquoın inayeti, Milletin desteği, Himmetlerinin işlevselliğidir.