Remzi Kazmaz, ince belli bardağı elimizden, tadını damağımızdan, adını dilimizden eksik etmediğimiz çayın hikâyesini tarihsel bir süreç içinde anlatıyor bu kitabında.

Karadeniz kadınının nasırlı ellerinin büyütüp, topladığı çayın hikâyesini anlatırken, tıpkı hepimizin bildiği o şarkıda ki gibi &ldquoGüneşte demlerim senin çayını&hellip Yüreğimden süzer öyle veririm,&rdquo diyerek acıları, sevinçleri katıyor satırlarına. Zamandan, mekandan bağımsız nice sohbete eşlik eden tadının, nasıl baki kalabildiğini anlatıyor. Lâkin &ldquoSon dönemde çayın damak tadı kaçıyor,&rdquo uyarısıyla birlikte bu anlatının da tadı değişiyor. Bu noktadan itibaren çayın özelleştirilmesindeki kirli oyunları farklı bir yaklaşımla kaleme alan yazar, bölgede yaşanan diğer sıkıntılara dikkat da çekiyor. Buruk bir damak tadında anlatılan hikâyede adı geçen mekanlar-insanlar-yaşananlar bir belgesel-kurmaca niteliğinde olsa da olaylar, yakıcı bir şekilde gerçektir.

Remzi Kazmaz

Bir hukukçu olmanın yanı sıra sanat ve siyaset alan&rsaquonda da yaptığı çalışmalarla tanınan Kazmaz, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Vatandaş Mustafa, Antik Halikarnasos, Kehanetler Ülkesi, Gereği Dü?ünüldü, Gayrimuayyen ve Aşkın Mabedi gibi ödüllü filmlerin yönetmenliğini de yapmış olan yazarın daha önce yayımlanmış iki kitabı bulunmaktadır&hellip

Yayınevimiz tarafından yayımlanan Aşkın Mabedi adki kitabı bulunmaktadır.