Bu kitap, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini tarihsel gelişimi içinde ele almakta ve Türkiye&rsquodeki siyasal partilerin konuya bakış açılarını tesbit etmektedir. Türkiye&rsquonin, 1959 yılında, o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğuna yaptığı ortaklık başvurusundan, 1996&rsquoda yürürlüğe girmiş olan Gümrük Birliğine kadar uzanan süreçte yaşanan gelişmeler ve Türkiye&rsquodeki siyasal partilerin bu gelişmeleri nasıl değerlendirdikleri, içiçe geçmiş bir biçimde sunulmaktadır. Böylece, geçmişten günümüze Türkiye&rsquonin Birlikle ilişkileri hakkındaki benzer ve farklı siyasal görüşler birarada sergilenmektedir.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa&rsquoda 6 ülkenin bir araya gelerek başlattıkları ekonomik bütünleşme hareketi, günümüzde 15 ülkeyi kapsayan ve Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikası oluşturmayı hedefleyen Avrupa Birliği olarak uluslararası ilişkilerdeki yerini almaktadır. Bu çerçevede, Birliğin en eski ortak üyesi olan Türkiye ile ilişkilerinin izleyeceği doğrultu, Birliğin kendi içindeki gelişmeler kadar, Türkiye&rsquonin ekonomik ve siyasal açıdan Avrupa&rsquoya ne kadar yakınlaşacağına bağlıdır. Bir başka deyişle, Türkiye&rsquodeki siyasal iktidarların Avrupa Birliğine bakış açıları, ilişkilerin yönünü belirlemede hayati önem taşıyacaktır. Bu nedenle, Türkiye&rsquodeki siyasal partilerin Avrupa Birliğine yaklaşımlarının incelenmesi, içinde bulunduğumuz tarihi dönemeçte büyük önem taşımaktadır.
(Arka Kapak)