Türkiye 1950 li yıllardan başlayarak konuta yönelik yoğun bir yapılaşma sürecine girmişti. Bunun nedeninin hızlı şehirleşme olduğu biliniyor. 1992’da Marmara Bölgesini perişan eden deprem , bina temelleri ve bunların üzerinde oturduğu zeminlerle etkileşiminin ne denli önemli olduğu gerçeğini aniden ön plana çıkardı. Beklenen İstanbul depremi de göz önüne alındığında en ufak kavram ve bilgilerden yoksun olarak zemin incelemeleri ve temel seçimi boyutlandırması yapan yüzlerce firmanın türediği görüldü. Bu sakıncalı durumun doğan talep yanında piyasada işsiz yer bilimcilere bir seçim kapısı olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Yapı temelleri yaklaşık 5000 yıldır bir mühendislik etkinliği olarak inşaat mühendisi ve mimarlarca imal ediliyor. Ancak bugün Türkiye’de ki aynı konuda ki çalışma ve raporlar incelendiğinde o günden bugüne çok yol alınmadığı da düşünülmektedir.
Bu kitap Geoteknik Bilgisi serisinin üçüncüsü olarak teknik kamoyunun kullanımına sunulmaktadır. Amacı değişik dallardan gelen ve artık Geoteknik dalı dışında tutulmalarına olanak kalmamış tüm mühendislerin kamu konut ve endüstri binalarının temellerini doğru ve mankul yollardan giderek boyutlandırma bilgisine sahip olmalarını sağlamaktadır. Bu nedenle uluslarası pratik yerine Türkiye’deki uygulamalar esas alınmıştır. Ayrıca önceki iki kitabın tersine uygulama bilgilerinin verilmesi bilimsel içeriğe yeğlenmiştir. Herhangi konuda ayrıntıya girmek isteyen okurlar için de literatürden bolca kaynaklar sağlanmıştır.
(Tanıtım Bülteninden)

Diğer Kredi Kartları : 33,00 Peşin(Tek Çekim)