On beş yaşındayken bir Tatar baskınında kaçırılan Rohatın papazının kızı Anastasiya Kefe’den bindirildiği Sinam Ağa’nın kadırgasıyla hem kendi yaşamını hem de bir anlamda İmparatorluğun geleceğini şekillendirecek bir yolculuğa yelken açar. Gemideki kader arkadaşları acıklı şarkılar söyleyen bu soylu ve güzel kızı kısaca Nastya diye tanırlar. İbrahim’in kendisi için aldığı ve Sultan Süleyman’a hediye ettiği Nastya kısa süre sonra Hürrem adını alacak ve Osmanlı’nın en ihtişamlı döneminin en tartışılan figürü haline gelecektir.
Hürrem Sultan ile Padişaha üç erkek evlat doğurmuş Çerkez gelini Mahidevran Sultan ve Padişahın annesi Hafsa Sultan arasındaki mücadele büyük aşklar kadar büyük trajedilerin de sergilendiği bir sahneye dönüştürür sarayı. Hürrem Sultan’ın da Padişaha üç erkek çocuk vermesi mücadelenin ateşini alabildiğince körükler. Üstelik İbrahim’in sadrazam olmasıyla birlikte Hürrem Sultan’ın yıldızının hiç barışmadığı bir dördüncü kişi daha bu çekişmeye müdahil olacaktır.
Batı Avrupa edebiyatında Hürrem Sultan acımasız eli kanlı entrikacı yerine göre şuh ve vahşi bir güzel olarak anlatılır. Tıpkı Haremin egzotik bir masal sahnesi olarak resmedil mesi gibi. Böyle bir Harem ve Hürrem tahayyül edenler bu kitapta aradıklarını bulamayacaklar. Hürrem’in iç dünyasını yaşadığı tereddütleri ve onun psikolojik çözümlemesini gerçekçi bir tarihi perspektif eşliğinde okumayı arzu edenlerin ise en doğru kitabı ellerinde tuttukları söylenebilir. Hürrem’le aynı topraklarda doğan Zahrebelniy’nin filme de çekilen Hürrem Sultan adlı bu romanı en derinlikli ve tarafsız Hürrem portresi olarak kabul edilmektedir.

Diğer Kredi Kartları : 15,00 Peşin(Tek Çekim)