13,00 TL
15,00 TL
19,00 TL
22,00 TL
23,40 TL
25,00 TL
16,00 TL
İktisatçı Frédéric Lordon, kapitalizm eleştirisinin en canalıcı sorusunu tekrar soruyor: Ücretli emekçiler, her şeye rağmen, neden kapitalizme boyun eğiyorlar, neden başkalarının &ldquoefendi-arzusuna&ldquo tabi oluyorlar? Klasik &ldquotahakküm&ldquo ve &ldquorıza&ldquo yanıtlarını tatmin edici bulmayan yazar, açıklama olarak, Marksist siyasal iktisat ile Spinozacı &ldquoduygu antropolojisini&ldquo birleştirerek oluşturduğu etki gücü yüksek alaşımı öneriyor. Marx ve Spinoza&rsquoyı neden etkileşime soktuğunu ise şu çarpıcı sözlerle açıklıyor: &ldquoKapitalizme özgü toplumsal yapılardan kurtulmak, duygusal kölelikten kurtulmamızı sağlamaz. Tek başına, arzunun ve sarf edilen güçlerin başıbozuk şiddetinden kurtaramaz bizi. Spinoza&rsquonın duygular konusundaki gerçekçiliği, bu noktada belki en çok Marksist ütopyanın işine yarar: Sarsıp kendine getirir. Sınıfların ve sınıf çatışmalarının tamamen tasfiyesiyle siyasetin ortadan kaldırılması, proletaryanın zaferiyle bütün husumetlerin aşılması, sınıf çıkarlarından tamamen arınmış sınıfsızlığın ortaya çıkması... - bunların hepsi post-siyasal birer hayalden ibarettir ve belki de Marx&rsquoın yaptığı en büyük antropolojik hata budur: Şiddeti kökünden yok edebileceğini sanmak oysa en az tahripkâr şiddet biçimlenimlerini aramak dışında bir hedef olamaz ufkumuzda.&ldquoBu heyecan verici kitabı zevkle okuyacağınızı umuyoruz.(Tanıtım Bülteninden)