13,00 TL
15,00 TL
19,00 TL
22,00 TL
23,40 TL
25,00 TL
16,00 TL
Türkiye Avrupa&rsquoya girecek mi? Yunanistan&rsquoın mı yoksa İran&rsquoın mı komşusu? Otoriter bir Müslüman millet mi yoksa laik ve demokratik bir ülke mi? Bu tartışmalar hala sürüyor. Ancak kabul edilmesi gereken bir gerçek var: Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ya da Osmanlı İmparatorluğu adı altında bu ülkenin eski başkenti, iki bin yıl boyunca kıtamızın kaderinin yüreğinde yer almıştır. Hun, Pers, Arap ya da Tatar istilaları onun surlarına çarparak kesintiye uğramıştır. Hıristiyanlık onun sayesinde kıtayı manastırlarıyla donatarak entelektüel hayatın canlılığını korumasını sağlamıştır. Ancak Konstantinopolis sadece bir kale değildi. Öncelikle bir üniversite ve bir şölendi. Bu uç uçarı ve sefih dev metropol kültürün, modanın ve sanatın bin bir kandilini yakmıştır. Merovenjler küflü topraklarında aylaklık ederken orada Platon ve dans, Aristoteles ve ıtriyatçılık öğretiliyordu. Bin Bir Gece Masalları&rsquonın sitesi, basileusların ve kibar fahişelerin başkenti gelecekteki medeniyetimizi icat etmekteydi. Konstantinopolis&rsquoin Romanı tarih ansiklopedisi niteliğinde bir kitap olmak istememiştir. Amacı, Kentler Kenti&rsquonin bir zamanlar nasıl olduğu duygusunu uyandıran mekanları, kişileri, alemleri ve dramları hatırlatmaktı. Kan göllerinden görkemli törenlere, acımasız tasfiyelerden ustalıklı saray entrikalarına uzanan bir gezintidir. Aynı zamanda kara roman ve fotoroman olan bu kitap, Konstantinopolis&rsquoin tarihi -bizim tarihimiz- içinde yapılan tuhaf ve tüyler ürpertici bir gezintidir. &ldquo... Türkiye, mestlerini çıkarıp Gucci&rsquonin arkalıksız terliklerini giyenlerin arasına katılalı çok oldu...&ldquo &ldquoTelevizyonda Galatasaray Kulübü&rsquonün Müslüman genç kızlarının voleybol maçlarını gösterip duruyorlar. String gibi bedeni saran dar spor kıyafetleriyle Las Vegas dansçılarını andırıyorlar. Tekrar ediyorum: İstanbul Mekke değil. Avrupa&rsquoda, patlama içinde olan bir başkenttesiniz.&ldquo &ldquoİstanbul&rsquoun sorunu Bizans&rsquoın sorunu olarak sürüp gitmiştir: bu yüce kent gerçek üstü doğasını sorguluyor. Yaşadığı gibi Avrupalı mı, yoksa kendisine söylendiği gibi Asyalı mı? Cevap besbellidir o olmasa Avrupa olmazdı ve Avrupa onsuz yetim kalırdı. Ancak Avrupa kaygılanıyor.&ldquo &ldquoTürkiye&rsquonin Avrupa&rsquoya girişini düşündüğümüzde akılcılıktan ayrılıyoruz. Kaçınılmaz olarak haksızlığa ve hataya götüren cehalet ve önyargılar alanına giriyoruz. Konstantinopolis&rsquoe Avrupa&rsquonın kapılarının kapatılabileceğini öngörmek düşünceye, dürüstlüğe ve minnet duygusuna karşı işlenecek bir cinayettir...&ldquo Konstantinopol&rsquoün Romanı Konstantinopolis&rsquoin Romanı&rsquonın Türkçe çevirisi Özgür Yayınları tarafından 1 Nisanda yayınlanıyor. Geçtiğimiz kasım ayında Türkiye&rsquoye gelerek Notre Dame De Sion Lisesi&rsquonde, Fransa&rsquonın en büyük edebiyat ödüllü (Renaudot) Konstantinopolis&rsquoin Romanı adlı kitabı üzerine &ldquoAvrupa Türkiye&rsquosiz olmaz&ldquo başlıklı konferans veren, Paris Match dergisinin de yazıişleri müdürü olan Gilles Martin-Chauffier, yazdıkları kadar söyledikleriyle de ilgi odağı olmuştu. &ldquoTürkler AB&rsquoye tam üyeliklerinin sanayimize kazandıracağı gerçek cenneti göstermeli&ldquo, &ldquoİstanbul olmadan Avrupa&rsquonın inşa edilmesi anlamsız olacaktır&ldquo, &ldquoAvrupa sadece Paris ve Londra&rsquodan ibaret değildir. İstanbul&rsquodan söz etmeden Avrupa anlatılamaz&ldquo, &ldquoOsmanlı teslim aldığı medeniyeti yıkmamış, aksine korumuştur. Osmanlı hiçbir zaman İslamı ve Türkçe&rsquoyi dayatmamıştır, 1453 yılından önce de Osmanlı, Balkan ailesinin bir parçasıdır&ldquo tezlerini savunan Gilles Martin-Chauffier İstanbul&rsquoda bir gazetecinin, &ldquoNeden İstanbul&rsquoun Romanı?&ldquo sorusunu şöyle yanıtlamıştır. &ldquoBizans&rsquoın öyküsünü anlatmak istiyordum. Bizanslılarla Osmanlıların yakın ilişkisini gördüm ve Osmanlı anlatılmadan Bizans anlatılmaz, dedim. Her zaman bir tarih kitabı yazma düşüm vardı, Türkiye&rsquonin AB&rsquoye girme süreci bu fikrimi güncelleştirdi&ldquo Bu kitabı nedeniyle Fransa&rsquoda çok eleştiri alan yazar için şimdilerde Türkiye&rsquonin fahri büyükelçisi diyenler bile var. Ülkemizde Türkçe çevirisi nisan başında Özgür Yayınları&rsquondan çıkacak romanda yazar, Türkiye&rsquoyi ve İstanbul&rsquou derinlemesine ele alıyor ve Türkiye&rsquonin neden AB&rsquoye girmesi gerektiğini, Türkiye&rsquonin Avrupa kültürünün oluşmasında binlerce yıldır yaptığı katkılardan, Anadolu medeniyetinin Avrupa&rsquoyı nasıl etkilediğinden söz ediyor. (Tanıtım Yazısından)