13,00 TL
15,00 TL
19,00 TL
22,00 TL
23,40 TL
25,00 TL
16,00 TL
Görmeye ve görülmeye dair bir roman... gözbebeği: İnsanlarda yuvarlak, hayvanların çoğunda ise dikine elips biçiminde olan gözbebeğinin çapı, irise gelen ışığın miktarına göre değişir. Karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini aydınlık ve yakınlık küçültür. Yani bu kararsız çember, ışık varsa küçülür, ışık yoksa büyür. Yakına bakarken de küçüldüğüne göre, yakn olan aydınlıktır, aydınlıktadır. Uzağın payına karanlık düşer. Zaten karanlığı kimse yakından görmek istemez. Aşık olunca da büyür gözbebeği demek ki aşık olunan hep uzaktadır. Aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için, maşuka &ldquogözbebeğim!&ldquo diye hitap edilir. Elif Şafak- (Arka Kapak) Şimdiki zamanda yaşayan Şişko&rsquonun öyküsünü neden 1880&rsquolerin Perasına bağladınız? Osmanlı&rsquonın son dönemini yeğlememin nedenini, o dönemde yaşama yeni yeni giren moderniteyle birlikte Osmanlı&rsquonın görsellik anlayışında bir değişiklik olması. Modernite olgusuyla birlikte görsellik yeni bir anlam kazanıyor ve bunun odak noktasında da kadının bedeni yer almaya başlıyor. Kadın, etek boyundan vücut hatlarına kadar herşeyiyle &rsquo&rsquoseyirlik malzeme&rsquo&rsquoye dönüşüyor. Modernleşme tartışmasının odak noktasında kadın ve kadın bedeni vardır zaten. Modernite bir seyirlik dünya inşa eder. 1880&rsquodeki Pera&rsquonın vurgusu bu: O dönemde Osmanlı&rsquoda bir seyirlik dünyanın malzemesi. Bu dünyanın referansı da 1880&rsquolerin Pera&rsquosı. (Hangimiz Şişko değiliz ki ?, Ahsen Erdoğan- Elif Şafak Söyleyişisi&rsquonden, Binyıl Kitap, 29 Eylül 2000.) Şişman ama çok şişman bir kadının başrolü aldığı çok az roman vardır. Elif Şafak&rsquoın son romanı Mahrem&rsquode, şişman olduğu için gözden kaçamayan bir kadın ana tema olarak kullanılıyor... Romanın açılış sahnelerinden biri olan minübüste seyehat bölümünde, ter, açlık, diğer kadınlar, sevimli olmak zorundaki küçük çocuk ve kapalı alanla oluşturulan karabasan, uzun yıllardır okuduklarım arasında ayrıcalıklı bir yere sahip... Elif Şafak&rsquoın öykü anlatıcılığı özellikle bu romanda berraklaşmış. Masalın dili, bu romanın sürükleyiciliğinde ana unsur olarak görülüyor ve Şafak&rsquoın yepyeni diyebileceğimiz bir üslubunun da habercisi. Özellikle tarihsel diye kabaca adlandırabileceğim bölümlerden ayrılmak istemedim. (Elif Şafak&rsquoın Mahremi, Gül Dirican, Milliyet, 5 Eylül 2000)