Ürün Özellikleri
Bu roman, yazarı Michael Cunningham&rsquoa 1999 yılında, Amerika&rsquonın en önemli iki edebiyat ödülünü kazandırdı. Saatler, 1941&rsquode intihar eden Virginia Woolf&rsquoun yaşamına ve ölümüne göndermelerle dolu bir roman. Hem Virginia Woolf&rsquoun yaşamından, hem de onun Bayan Dalloway adlı ünlü romanından beslenen Saatler, üç kadının yaşamlarını üç ayrı zaman diliminde, ama üç koşut anlatımda sunuyor: Virginia Woolf, New York&rsquolu editör Clarissa Vaughan ve Kaliforniyalı ev kadını Laura Brown. Birbirinden bağımsız görünen ama göndermelerle, benzeşmelerle ve ortak kahramanlarla hem birbirinin içine yansıyan, hem de Bayan Dalloway romanına bağlanan öyküler, toplumun koyduğu kurallara yüreklice karşı koyan, aşk ve dostluk, umut ve umarsızlık, başarı ve başarısızlık kıskacında sıkışıp kalan insanların yaşamlarından çarpıcı kesitleri anlatırken, varoluşumuzun nedenlerini de sorguluyor. İntihar izleri ile kadın ve erkek eşcinselliği, roman boyunca varlığını sürdürürken, Michael Cunningham, az bulunur bir ustalık ve yaratıcılıkla, iki kadının yaşamını Virginia Woolf&rsquoun yaşamına düğümlüyor, beklenmedik ve hüzünlü bir çözümde birleştiriyor. Berrak, güçlü ve şaşırtıcı derecede şiirsel bir anlatımla işlenen Saatler&rsquode, bu üç kadının iç dünyalarının en kuytu köşelerine kadar erkek yazarlarda pek rastlanmayan bir başarıyla sokulan Michael Cunningham, tutku dolu, derinlikli ve çok etkileyici bir roman, bir başyapıt yaratmış.
(Arka Kapak)
Cunningham&rsquoın SAATLER&rsquoinde yüceltme ve açıklama arasında gözden yitmiş kadını, insanı, Virginia Woolf&rsquoun kendisini buluruz her şeyden önce, olanca sahiciliğiyle, canına kıydığı günde ve yaratıcılığının doruğunda, olgunluk çağında, BAYAN DALLOWAY üstüne çalıştığı bir başka günde. Üstün yetenek, yaşlanma yolundaki yaralı insan, beceriksiz ev kadını, yaşamını karısının sağlığının ve yeteneğinin üstüne titremeye adamış o olağanüstü adamın, Leonard Woolf&rsquoun eşi, bir zamanların bohemi ve onu tanıdığımız sıradan bahar gününün mazbut evli kadını Virginia, taşkın ruhsal özgürlüğü ve olağan yaşamın tutuklukları ve tutsaklıklarıyla yanıbaşımızdadır:
...
SAATLER romanının ikinci kahramanı, organizmaya yayılan kan gibi, SAATLER&rsquoin en ince kılcallarında dolaşan BAYAN DALLOWAY romanıdır, SAATLER bir &ldquometinler-arasılık&ldquo doruğudur. Bir yankı gibi BAYAN DALLOWAY&rsquoe ses verir, ayna gibi onu yansıtır. Ve ondan bambaşkadır. M.Cunningham, BAYAN DALLOWAY&rsquodeki kişilerin (örnekse Clarissa, Richard, Sally), sahnelerin (örnekse Richard&rsquoın BAYAN DOLLOWAY&rsquode, Walter&rsquoın SAATLER&rsquode eşlerine armağan seçmeleri), ruh hallerinin, duygu ve duyarlıkların, imgelerin (sarı güller) benzerlerini, bazen de aynılarını kullanır, bazen bilinçli kaydırmalarla. Benzer sahneyi, benzer kişi değil, başkası yaşar, söz gelimi. Kimi tümceler bile benzer (örnekse, s.17 deki paragrafı, s.44-45&rsquoteki BAYAN DALLOWAY alıntısıyla karşılaştırın) ve hiç benzemez.
...
Bireyler arasındaki tüm kopuşlara rağmen, hayatın sonuyla yüz yüze kalınca var olabilen ve sonuçta hepimizin ölüm karşısında kırılgan birer insan gövdesi olmamızdan kaynaklanan anlayış ve dayanışma -tıpkı Septimus&rsquoun intiharını etinde duyabilen Clarissa Dalloway&rsquoden genç ölüye akan anlayış ve onay gibi- SAATLER&rsquo in tek insancıl umudu.
( Erendiz Atasü, Bir Öpüş ve Rastlantının Belirleyiciliği, Cumhuriyet Kitap, 17 Ağustos 2000)
Virginia Woolf&rsquoun, 20. yüzyıl edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen romanı &ldquoMrs. Dalloway&ldquoin ilk adı &ldquoSaatler&ldquodi. Gündelik hayatın içindeki tek bir günün tarihinde akıl ve deliliği, sığlığı ve derinliği, hayatı ve ölümü anlatan romanın 1925 yılında Londra&rsquoda &ldquoMrs. Dalloway&ldquo adıyla yayınlanmasından yetmiş üç yıl sonra Amerikalı yazar Michael Cunningham &ldquoSaatler&ldquo adlı bir roman yazdı ve 1999 yılında Amerika&rsquonın en önemli iki edebiyat ödülünü &ldquoPulitzer&ldquo ve &ldquoPen Faulkner&ldquoi kazandı.
..
Postmodern edebiyatta insan yazarken derin duygulardan çok gözalıcı buluşlarla yola çıkma ihtiyacı duyuyor galiba artık. &rsquoİnsan&rsquo kaybolurken, yerini parlak buluşlar alıyor. Kimilerine göre gerçek yaratıcılık bu. Ama yaratıcılık özde değil de biçimdeyse sadece, ne kadar iz bırakır?
Michael Cunningham&rsquoın karakterleri bir süre uzak kaldığımız, karşılaştığımızda yılların onları çok değiştirdiğini düşündüğümüz eski dostlar gibi. Zamana uymuş, asrileşmişler bu onları biraz güvenilmez kılıyor ama yine de aşinalar bize. Peki yıllar sonra iki Mrs. Dalloway&rsquoden hangisini hatırlarız?
Kuşkusuz orijinalini.
(Pakize Barışta, Amerikan Edebiyatına İngiliz Aşısı, Radikal İki, 20 Ağustos 2000)