Özgürlükçü ve toplumsal duyarlılığı olan kadınlardı. O, zengin bir arkadaşı olan Rana’nın aşağılamalarına inat hayallerinde yaratmıştı, Pembe Sevgili’yi. Sonra aşığı, sonra da esiri oldu hayalinin. Rana da O da özgür bir kadın olma isteklerine karşın, koruyan, sahiplenen o pehlivana aşık olmuşlardı. Şartlandırılmış
kadınlık beklentileriyle yüzleştiler. Esmer, güçlü, parası olan, sürprizler yapabilen, pembe güller alan zarif pehlivanlar pehlivanı hayalinin peşinden gittiler.
Şiva kabına sığmaz haylaz bir kızdı. Hiçbir zaman sevmemişti, kendisine deliler gibi aşık olan ve her istediğini yapmaya çalışan Milat’ı. Ta ki uçak düşene kadar. Bu kazanın olduğu Hüremabat Dağları’ndan, âşık olmuş bir halde döndü. Doğrusu dönen kişi, artık Şiva değildi. Yaşamı boyunca, bu toprakların binlerce yıllık acısını ve bu acının tesellisini sonsuz bir sabırla omuzlamış bir İranlı kadındı.
Şiva’nın öyküsüyle beraber İranlı okumuş bir kadının kültür çatışmalarını görürüz bu sürükleyici öyküde.
Bir çocuk ve ona en iyi şekilde bakabilmek için yapayalnız mücadele eden bir kadın. Başaran, ama acı çeken bir kadın. Siyasal mücadeleden ötürü hapiste yatan bir koca. Çocuğun özlemle beklediği babası Mansur İmdadi. Mansur İmdadi’nin kendisine çok benzeyen kavga arkadaşı Doktor Abuzer... Birbirlerine öyle çok benziyorlardı ki çocuğun kime benzediğini ayırt etmek mümkün değildi...
(Tanıtım Yazısından)

Diğer Kredi Kartları : 8,00 Peşin(Tek Çekim)