13,00 TL
15,00 TL
19,00 TL
22,00 TL
23,40 TL
25,00 TL
16,00 TL
Yanık Dere, Erzurum&rsquoun doğusunda Aziziye Tabyaları&rsquonın batısında, Tabya ile şehir arasında Palandöken dağları&rsquondan süzülerek akan suyu şehre getiren ince, sıradan bir dereydi. Benim çocukluğumun geçtiği yerlere yakındı burası. İlkokul yıllarında sevgili öğretmenlerim bizi derenin bulunduğu yere götürüp: &ldquoİşte burası Yanık Dere&rsquodir.&ldquo dediler. Anlattılar neden Yanık Dere olduğunu ama biz bir şey anlamadık o yıllar. Fakat içimde, hafızamda hep bir yanık dere kalmıştı ne olduğunu tam bilmeden. Hafızamda bir de Mahallebaşı semtinde &rsquoFransız Hastahanesi&rsquo kalmıştı. O da ilkokulu okuduğum Mahallebaşı&rsquonda hemen okulumuzun karşısındaydı. Üç katlı, yıkık, yer yer yanık izleri olan ve sadece duvarları ayakta kalan harabe, taş bir bina. Sonra nenemin kardeşinin Ermeni askerlerince sandıkta süngülenişi anlatılırdı çocukluğumda. Çocukluğumda o eve her gidişimde o sandığı görürdüm. Sonra duyduklarım ve okuduklarım: on bir kişinin idamı, Gürcükapısı&rsquonda Seyidov ve Belediye Başkanının katledilmesi, Ezirmikliler evlere, odalara, ahırlara doldurularak katledilen insanlar... Bütün bunlar beni tekrar Yanık Dere&rsquoye götürdü. Ermeni askerlerin türlü bahanelerle şehirden topladıkları Erzurumlular&rsquoı bu dereye götürüp kurşunladıklarını, kimilerini sırt sırta bağlayıp kurşunla ya da süngüyle öldürdüklerini, bununla da yetinmeyip üzerlerine gaz dökerek yaktıklarını, dereden günlerce su yerine kanın aktığını tespit ettim onlarca eser ve anılar arasından. Yanık Dere, Erzurum için çok önemli yermiş meğerse. Bunu çok geç anladık ama iş işten geçti artık. Sonra bir şey daha öğrendim içimi sızlatan:Tehcir sırasında Erzurum&rsquodan yola çıkan Ermeniler&rsquoin yollarda ölüme gidişleri...(Tanıtım Bülteninden)