İlk baskısı İtalyanca olarak yayımlanmış bu kitap, Donatella Piatti’nin yaşamöyküsüdür. Bir İtalyan gelini olarak İstanbul’a geldiği günden günümüze kadar olan ilginç yaşamöyküsünü bir Batılı gözüyle anlatır. Piatti’nin bu kitabında, bizimle ilgili ilginç gözlemler, tespitler ve ayrıntılar bulacaksınız. Aynen şu satırlarda olduğu gibi.
“Türk hamamı kubbeli, kocaman bir yapıydı. İçi tümüyle mermer kaplıydı. Ben, kayınvalidemle aynı odada soyunurdum, peştemallarımızı sarıp, takunyalarımızı giyip ağda odasına geçerdik. Orada sırayla mermere oturup, limon ve şekerle yapılan hamurun hazır olmasını beklerdik. Kıvamını bulunca mermere dökülüp soğutulur, sonra hamur toplar gibi yoğrulup bacaklarımıza sürülürdü şeritler teker teker çekilirken canımız yandığından çığlık çığlığa bağırırdık. Aynı ağda, sırayla hepimiz için kullanılırdı. O kadar eğlenceliydi ki, iğrenmek aklıma bile gelmezdi. Sonra içeri girer, buharların arasında sigara ve gazoz içerek dinlenirdik. Yarı çıplak bir kadın gelip kesemizle derimizi kazırcasına ovuştururdu. Hamamdan karides gibi kıpkırmızı, yorgun argın çıkardık ama cildimiz de yumuşacık olurdu.“
Aksoy Yayıncılık “Yaşantı Dizisi“ içinde yer alan “Yitik Ülkenin Prensi“, bir edebi tür olmaktan daha çok, yalın bir dille yazılmış otobiyografi kitabı özelliği taşır. Serra Yılmaz’ın güzel Türkçesiyle dilimize kazandırdığı bu yapıtı, okurlarımızın severek okuyacaklarına inanıyoruz.
(Arka Kapak)

Diğer Kredi Kartları : 7,50 Peşin(Tek Çekim)